Uğur-Dengeyi Sağlayabilmek

 "Çünkü insan, birey olarak yalnız kendi kişisel hayatını değil, aynı zamanda bilinçli veya bilinçsiz olarak kendi çağının ve çağdaşlarının hayatlarını da yaşar..."  Sözü bana bir insanın içsel(duygusal) sınırlarının toplumla nasıl iç içe geçip   bağlantılı olduğunu, kendi hayatımızı yaşadığımızda bile, başkalarının beklentileri, estetik düşünceleri ve travmalarıyla yaşıyoruz. Bazen bu bizi zenginleştirirken, bazen de bireyselliğimizi solgunlaştırıp bizi kalabalığın ritmine hareketine göre karanlık görünmeyen bir gölgeye dönüştürüyor. Bu cümlenin eleştirilebilecek yeri bireyin sorumluluğunu küçümseyebileceğidir. Zamanın akışında gitmek kolay olabilir, ancak bu bilinçli bir seçim olmalıdır. Bilinçsiz yaşamak, tarihin ve çağdaşların yükünü doğal olarak omuzlarımıza yüklerken, bilinçli olmak bunu tartışmaya açar ve yeniden değiştirir. Bu nedenle, bu söz bana özgürlüğün sadece bireysel bir hak değil, aynı zamanda toplumsal bir uygulama olduğunu öğretiyor. Toplum tarafından şekillendirilebilen istekleri sorgulama yeteneği, zamanın gidişatına karşı küçük ama etkili bir direniştir. Yine de direnmek tek başına yeterli değildir çünkü zamanın hissini, onun dilini konuşmadan değiştirmek neredeyse imkansızdır. Bu bizi aynı anda eleştirel ve yaratıcı olmaya zorlar; zamanın bize sağladığı hisleri ruhu kullanarak yeni anlamlar yaratmalıyız. Ve sonucunda birey olmak aslında bir paradokstur: İçsel dünyamızın sahibi gibi görünürken, aslında sürekli bir ortak yaşamın paydasıyız. Bizi ne kurban ne de özgür bir kişi yapan bir denge arayışına yönlendirende bu farkındalıktır. Bu nedenle, kendi hayatımızı yaşarken çağımızı sorgulamak, sorgulayarak yaşamak, yaşarken de bilinçli olmak ve bu şekilde kendimize ve çağımıza karşı sorumlu olmaktır.


Uğur Başyurt 1924

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zeynep-Kötülük Problemi

Sude-Krizler Arası Sıkışmak

Murat- SESSİZ CİNAYET